Montag, 14. Januar 2013

"Almanya' da Annelik halleri 2"


"Özgürülügümü ve kendimi yok edecek canavari doguracak kadar  henüz delirmedim..."

Bu sözü ablamla ettigim sohbetlerde söylemisim, hatirlamiyorum... Hatirlamadigim bir dolu cümle söyledigimden eminim, eee ne demisler annelik tükürdügünü yalamaktir...
Bildigim tek sey ; kendini uzun bir müddet geriye atma bicimidir = ANNELiK...

Yasadigim sehir Almanyanin kuzey batisinda bulunan, kültürel anlamda bir dolu güzellikler ve olanaklar sunan adi üstünde "Kültür baskenti"dir... Cocuktan önce bana göre bu sehirde haftasonu demek, aksam konser-sinema, gece ise bar-disko...Sabaha karsi gelinen ev ise sadece uyumak ve kisisel ihtiyaclari karsilamak amacli kullanilan bir mekan...

Istanbul ise 2 ayda bir kültürel etkinlikleri kacirilmayan kardes sehirdi...Günlerin ve haftalarin hep bir etkinliklerle dolu oldugu bir yasam bicimiydi BEKARLIK... Ben demek sanatsal ve kültürel bir dolu olayi kacirmadan takip etmek demekti -di evet di'li gecmis zaman, su anda yasamin baska bir boyutundayim...
Pisman miyim, asla... Eski yasami özlüyor muyum, bazen, gece yasamini diyemem ama sehre gelen yada uzaklarda olan sanatsal etkinlikleri kacirmak cok üzüyor...

Bu üzüntü öyle bir hal aliyor ki bazen, benim gidemedigim bir etkinlikte bulunan arkadaslarimi imrenerek izlerken buluyorum özdeki Elif'i... Neyse ki ruh esim, kizimin babasi, evimin diregiiii ;)) (bu kadar betimleme ve pohpohlama yeterli sanirsam) Sabo bu anlamda halden anlayan bir kiside durumu kurtariyoruz...Bu öyle bir durum ki sehre yaklasik 3 ay önce gelen ve bitmesine  10 gün kalan sergiye nihayet dün tesrif ettim anlayin durumun vahimligini...
  erken saatlerde oolmasina ragmen müze giris kuyrugu...

Expresyonistlerin yer aldigi bir sergiydi bu ve beni en cok etkileyen dönemdir... van Gough, Gauguin, Munch, Matisse, Marc, Kandinsky, Schmidt, Kirchner, Heckel, Nolde kisacasi benim büyülendigim tüm ressamlar, eserleri ve dönemleri bir rüyaydi...


                                           renklerin etkisi...

Dün -1 derecede müze girisi bekleyen insanlara, üsümemek adina sponsor firma RWE tarafindan sicak sarap, kakao, kahve ve diger sicak icecek cesitlerinin sürekli ikram edilmeside büyük bir incelik diye düsünüyorum...Sergiyi gezip kendimi macaronlarla ödüllendirip avare avare sokaklarda gezdim...Evimin diregi aksam sinemaya gidelim mi diye sorunca o hizla Ablayi arayip, Arcino'yu teyzeye birakip, kendimizi sinema koltuklarinda bulduk :))

Kisaca ben dün annelik hallerinin en özgür en sanatsal en siradisi gününü yasadim!!! Mesela dün kizimi hic bezlemedim, hic yemek yedirmedim, uyumasiyla alakadar olmadim...Dün benim icin baskaydi, bambaskaydi...Esime, Ablama, Dost ve arkadaslarima duyurulur...

Özgürlügümü ve beni yeniden bir tek gün dahi olsa yasayan bana, yeni yepyeni günler yasatmaniz adina...

1 Kommentar:

  1. yazinizi gercekten cok begendim,kendinizi anlatma biciminiz süper, devamini bekliyoruz...

    AntwortenLöschen