Freitag, 8. Februar 2013

havaleden sonra merhaba...

Uzun bir süre yazamadim nedeni yine yeniden havale gecirmis olmamiz... Evet; klasik bir hal aldi bizde yilin her subat ve aralik ayinda havale gecirmek...
Cocugunun hastaligini sorun eden pimpirikli annelerden olmadim hicbir zaman... - amma velakin, Arjin ne  zaman ateslense ben hafiften siyirma moduna geciyorum...Gergin, kaygili, sinirli bir ben oluyorum, sanirim makus kaderime vah etme halinin disa vurumu bu...
Beter olan baska bir boyutu ise insanlarin "yok canim her ateste aynisi olacak degil ya "demesi ve her ateste bunu yasamak...

        Bu nedenle bugün sizinle Almanyadaki saglik hallerini palasmak istiyorum...

Almanyada bebek dogdugu anda size hastaneden cikmadan sari bir defter(KinderUntersuchungensheft) veriliyor. Bu deftere bebegin dogdugu ilk 3. gününden baslayarak son 64 ayina kadar olan tüm saglik kontrolleri islenmektedir ve o nedenle cok cok önemli bir defterdir asla kaybetmemek gerekir...
Bu deftere bebegin 3. ve 10. günlerinde  ilk 2 detayli kontrolü isleniyor, sonra bebegin 3. ve 4. haftasinda 3. detayli kontrolünü sectiginiz cocuk doktorunuz islemektedir.
Bebege ilk yilinda 6 defa zorunlu kontrol yaptirilir ve her kontrol sonrasinda bir sonraki icin randevu belirlenir.
 Bu yaklasik 3 haftayi kapsayan esnek bir süreci kapsamaktadir... Sonraki yillarda bu kontroller yilda 1 defa yapilmaktadir ... Ve bu sari defter'e ek bir asi defteri, birde dis defteri vardir...Asilar (hepatit olanlar disinda) ücretsiz yapilmaktadir...

Türkiye'de oldugu gibi burda kontrolsüz ilac kullanimi asla olmaz - olamaz, örnegin;  kafaniza göre gidip eczaneden antibiyotigi ne yetiskin nede cocuk icin alamazsiniz... Cocuga kolay kolay ilac verilmedigi gibi, antibiyotik kullanimi zinhar kabul edilmez... Ama bitkisel formüllü (homöopathie) destekleyiciler kullanilabilir...

Cocuk doktorlari yaklasik 15 yasina dek cocugun her tür saglik sorununda ilk basvurulmasi gereken yerdir ve onun onayi ile baska doktorlara gidilebilir...
Doktorlar sadece haftaici sabah 7' ile öglen 12 arasi ve 15.00 ile 17.00 arasi hizmet verir ve carsamba - cuma öglene kadar calisirlar. Sonrasinda her sehirde var olan, devlete bagli nöbetci klinige gidilir, gece 12'den sonra ise hastane acil servisine yönlendirilir...
Cocuk hastaneleri tam bir kres havasinda olmaktadir ve hizmetler görev duygusuyla degil, cocugu anlayacak, aileleri rahatlatacak sekilde yapilmaktadir...


Devlete bagli, Cocuk kliniginin koridorlarina genel bir bakis, duvarlar cocuklarin resimleri ve mektuplariyla süslenmekte...

Elbette hersey, her daim bu kadar cicekli, böcekli lay lay lom degil, buradada bazen prosedürler insani canindan bezdirebilmekte...
Almanya'da sevmedigim tek sey standart tedavi uygulamasidir. Ben ilaca hemen sarilan bir insan degilimdir evimde öyle cesit cesit agri kesiciler falan olmaz, lakin söz konusu kizimin havale durumu olunca bir farklilik olur diye bekliyordum fakat yanildim...
Söyle ki her cocuga uyguladiklari klasik ates düsürme surup yada fitil olayi bazi atese duyarli (havale gibi) cocuklarda gecerli degil olmuyorda!!!
Almanya'da yasayan bir anneyle karsilastim gecenlerde; kizina Türkiyedeki doktorlar 3 yasinda otistik tanisi koymuslar, ama Almanyada bu tani 5 yasinda konmus düsünün otizm gibi her ayin ve anin önemli oldugu bir durumda 2 yil gecikme...Hatta 2 yil ile sinirli kalmamis, otizmli cocuklara icin özel egitim alaninda zamaninda basvuru olmadigindan 1 yil daha bekleyecekler... Yani toplam 3 yillik bir gecikme nedeni ise aptalca prosedürler...


Simdi Almanyadaki saglik kurumlarinda ki sasirtici örneklere gelelim:

Kizimin her havalesinden sonra bize, eeee atesli havale korkulacak birsey degildir, panik yapmayin demeleri ve bizim pekii her havaleden 2 ay sonra neden EEG (Elektroensefalografi) cekilmesi gerektigini sordugumuzda, herseyi incelemeleri gerektigini ve olasiliklari göz ardi edemeyeceklerini söylemeleri...

Yada Doktorlarin;  hmmm atesi neden düsüremedigimizi inceliyoruz  ama henüz ciddi bir bulguya ulasamadik ama siz herhangi bir leke görürseniz hemen hastaneye gidin...(Menenjit vakalarinda bunun olustugunu bilmiycek denli cahiliz ya biz, ne biliriz ya...)

Bir örnekte "cook ünlü Alman kulak-burun- bogaz doktorunun"(5 kusaktir aile KBB doktorlugu yapiyor(mus).)kizimin orta kulak iltihabi olmamasi adina elime tutusturdugu sebze corbasi tarifi, cidden abartmiyorum (ve tarifi sakliyorum hala) üstüne birde elinizi sürekli yikayin uyarisi ile sok gecirmemdir... Tam adama höykürecekken; Esimin beni nazikce disari cikarmasi ve benim ulan manyak seninle görüsmek icin 2 ay beklemeye mi yanayim yoksa randevulu gelmis kisi olarak 2 saat bekledigime mi yada senin 3 defa havale gecirmis cocugun durumunu ve ailesinin kaygisini yok saymana mi??? Hangisine???


Biz: Cocugumun havale gecirmesine neden olan atesi önleyebilirmiyiz??? 
Doktor: -aaa size epilepsiye karsi bir ilac yazarsam  bunun yan etkisi olabilir... 
Biz: -iyide bizim Kizimiz epilepsi hastasi degil ki, atese bagli havale yasiyor...
Doktor: -evet ama ilacla olabilir...
Biz: iyide biz ilac verelim diye sormadik ki :/


Yukardaki replikler uzaaar gider anacim, bu sorunlari hem kendi cocuk doktorumuzla hem hastane doktoruyla yasadik...Bakalim dahada neler yasayacagiz, ve bu ülkede yasiyorsam mecburen burda ki Doktorlarla mutabik olmam gerekiyor her konuda mi??? -elbette HAYIR!!!

Son olarak:
Almanya'da var olan; sekter bir tutum olan ates  cocuk icin iyidir  inanci (!) -na gelince elbette ates  iyidir, vücudun direndigini gösterir; ama atese hassasligi olan ve ates yükselme araligi hizli, tehlikeli olan bir cocuk icin degil...Havale olan bir cocuk icin hele hic degil!!! 







Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen