Montag, 27. Mai 2013

Sorunlu evimiz, Türkiye'ye yolculuk vee güncel seyler...

Sorunlu evimiz...
Tasinmamiza tam 1 ay oldu ve biz hala evimizin bitmeyen sorunlariyla bu sorunlara kulagini tikamis bir evsahibiyle ugrasmaktayiz... Üstelik yana yakila aradigimiz ve buldugumuz bu yeni bina bize 75 yillik eski evimizi aratir oldu... Herseyi gectim bu evin bitmeyen sorunlariyla aile hayatimiz bile etkilendi, öyleki esimle sürekli papaz halindeyiz... Ben sosyal ve hukuk devleti olan bu ülkede yasal olan hakkimizi kullanip avukati devreye koyalim dedikce benim iyilik, kibarlik timsali kocam yok ben sorun istemiyorum, yok konusarak halledilecek dedikce bana krizlerin en sahanesi gelip oturuyordu.... Ayy bir ara kendime al kizi, tasi taragi topla, bileti erkene cek git Türkiye'ye dedim... Sonuc olarak Esim cuma günü avukata verdi elimizde yapilmayan ve bir ev icin hayati olan 9 maddelik yapilmasi zorunlu listeyi!!! Ve dahi ve hatta Avukatimizin gözleri ayrilmis okudukca ve maddelerin coklugunu görünce eee buna birde yasarkenki siniri ekleyin ve hayal edin dostlar :(((
Umudum ev sahibimizin, ben Türkiyedeyken avukati ciddiye alip ve de yalanci karakterine bir son verip evin sorunlarini gidermesi aksi halde ayyy ben dönmem bu eve o denli ciddiyim!!!

Türkiye'ye yolculuk...
Biz en son 2012 haziranda istanbul'a 10 günlük bir gezi yapmistik, ailelerimizi yaklasik 2 yil oldu görmüyoruz... Hem benim hem esimin ailesi Türkiyede oldugundan bize cifte kavrulmus bir ziyaret cikiyor, ben genelde hep esimden 3-4 hafta önce gidiyorum...Daha iyi oluyor siz ailenizle özleminizi gideriyorsunuz, sonrasinda esinizin ailesiyle gecirdigi zamanlara yok bizimkilerde bekliyor ayy bak alindilar falan girmiyor herkes mutlu mesut yani ;)))
Bu Türkiye hazirligi evimizin sorunlarina bir nevi ilac oldu, bunaldikca cikip tatil hazirligi yaptim yada kocamin basinin etini yedim ama bunu hic tavsiye etmiyorum sonrasinda kalp agrisi yapiyor :((
Ailelerimizle gecirdigimiz tatil sonrasi elbette kendimize bir kiyak cektik ve buranin depresif ve bunaltan yanlarini unutturacak ve bizi yeniden sarj edecek bir tatil planinida unutmadik, kremler, mayolar, bikiniler hazir :D
Bu yil ilk kez direk Antep havalimanina inecegiz, genelde Adana havalimanini kullaniriz Annemiz Adanalidir ve biz yilda birkez dahi olsa o topraklarin sicagini, kavrugunu yemeliyiz :D tabiii kebabi ve salgamida hüppletmeliyiz :P
Ordan Maras'a geceriz Babamizin memleketine ve benim hic haz etmedigim, yobazligindan el insaf dedigim memleket... Sonra Esimin sehri olan, sevdigim, hayran oldugum, buram buram tarih ve insanlik kokan hosgörü sehri Antakya/Hatay'a geceriz vee Antakya kültürüyle icice, cokca vee bol akraba gezmeli (bazen bunaltiyor ne yalan söyleyeyim), bol mangalli, bol künefeli ve her elinize saglik dediginizde hosgeldin diyen sicak gülümsemeli memlekete geceriz... Bu bizde bozulmaz bir klasiktir ve umarim hep öyle kalir :)))
Bu kadar cok ziyaretli ve gezmeli yere Arjin nasil tepki verecek meraktayim bakalim yasayip görecegiz :))
Ama bu yil icimde bir ürperti, bir tedirginlik, öyle akil almaz seyler oluyor ki Türkiye'de ne aklim aliyor olanlari nede yüregim kaldiriyor...

Güncel seyler...
Ben ögrencilik yillarimda cok aktif siyaset yaptim, gözaltina alindim, mahkemelere ciktim hatta mahkemede ardi ardina 3 davama giren hakim sen okumaya mi geldin yoksa anarsist olmaya mi?- demisti :)) - evet bizde az biraz haklarini ve taleplerini söyle, az biraz hukuksal söylemde bulun adinin basina ya anarsist yada terörist gelir!!! 
O zamanlar biber gazi sadece 1 mayis ve yök eylemlerinde kullanilirdi vede öyle gelisi güzel atilan bir gaz degildi... Simdilerde sosyal medyada paylasilan görüntülere bakiyorum Polis direk insanlarin yüzüne sikmakta yada bir tramvayin icine, Tünelin icine, hastanenin acil girisine atmakta bir sakinca görmüyor ve Ben hergün sosyal medyada o biber gazi haberlerini duydukca icim burda o gazi yemis denli aciyor...Insanlar en hakli taleplerini isteyemez vede haklarini koruyamaz oldu!!!
Reyhanli'da olanlarin sokundayken hoop bir gecede alkol yasagini gecirdiler ve tipki Uludere'de olanlari sorgularken kürtaj yasagini gecirdikleri gibi... Bu bir gecede alinan kararlar bu insanlarin haklarini ve dahi özgürlüklerini yok sayan dayatmalar bana Irani hatirlatiyor ve o dönemi anlatan "Persepolis" filmini izleyin mutlaka nasil denk düsen yerler var!!!
Ülkenin basinda bulunan kisideki halet-i ruhiyeye ise diyecek kelimem yok!!! Bunun icin ntv'de bir belgesel var 2 haftadir veriliyor , her pazar aksami saat 10'da izleyin derim, izleyinde belgeseldeki sahisla birbirine nasil paralel, nasil denk sizofren davranisa sahip görün...
Alkol yasagi ile ilgili bir kücük anekdot vermek istiyorum:
Arjinin yuvasinda stajer egitmen bir genckiz var yasi daha 19, gecenlerde sag gözü morarmisti ve ne yalan söyleyeyim erkek arkadasi diye düsündü(k)m... Anneler aramizda konusurken E.... geldi yanimiza ve bir Tunuslu anne sak diye sordu gözüne ne oldu?
E....; gayet rahat ve cool ahhh haftasonu partide cok ictik sarhostum ve kavga cikti, kimin bana vurdugunu hatirlamiyorum bile dedi... Ve inanin o an 5 anne vardi ve kimse tinlamadi, bunun üzerine espiri bile yapildi... Tunuslu anne erkek arkadasin üzerinde boks yapti sandim dedi, bunun üzerine E.... gecmisteki mi iyyyk, yoksa gelecekteki mi ahhh??? diyerek kahkahalarimiz esliginde sohbeti bitirdi... Kimse wayy bu icki iciyor yetmez gibi mor gözlede gelmis cocuklara iyi örnek degil demiyor... Cünkü herkes biliyor ki o E....'nin özeli, o kisi sadece isiyle ve isteki hal hareketiyle degerlendiriliyor... Bizdeki gibi her alanimiza girilmiyor, her b.kumuza müdahale edilmiyor... "Adamlar farklilar; cünkü özgürler, adamlar farklilar; cünkü özgürlük alanlarina girdirmiyorlar, stop diyorlar, benim alanim diyorlar ve bunu devletine, yönetimine, polisine, patronuna, müdürüne, babasina, annesine, cocuguna, komsusuna direk söylüyorlar ve iste o yüzden bizden farklilar..."
Cünkü özgürlüklerine baglilar ve asla vermiyorlar...