Donnerstag, 8. August 2013

nerden baslasam. nasil anlatsam...

Uzun cok uzun bir süredir yazamiyor-dum... Neden mi? 

-nedeni bircok seyde sakli, su an bu yaziyi yazarken bir tarafta Rojava'da- Lazkiye'de insanlarin katledilmesine tanigim bir tarafta Istanbulun kalbi Taksim ve cevresinde gerceklesen polis terörüne tanigim... Ve ülkemin her yanindan cikarilan yanginlara ve yok edilen ormanlara tanigim... Elbette tüm bunlar olurken öylece bakakalmak, uzaktan seyretmek ve elimden birsey gelmemesi kahrediyor beni ve gittikce insanligimizdan utanma-korkma boyutuna getiriyor... O nedenledir ki YAZAMIYOR-DUM!!! 

Gezi direnisinde kaybettigimiz Genclerimiz beni öyle derinden etkiledi ki bunu burda anlatmadan gecemiyecegim... Hic tanimadigim bir gencin gülüsüne bakip aglamak, annesinin sessiz cigliginda yüregimin parca parca olmasi, bir annenin evladinin montuna yaz sicaginda sarinmasi-siginmasi ve onun acisiyla yüregimin yanmasi... Kisaca ben beni, özümü darmadagin bir halde bulmaktayim...

16 haziranda ekmek almak icin sokaga cikan 14 yasindaki Berkin Elvan'in hala uyanmamasi ve ailesinin yapmak istedikleri izinli basin aciklamasina kolluk güclerinin insanlik disi saldirisi, yada 19 yasindaki bir gencin sivil polislerce ölümüne dövülmesi ve bir dolu saglik ihmaliyle ölüme terkedilmesinin ardindan ülkenin Diktatör Basbakan'in orantisiz güc kullanan bu polisler icin "destan yazdilar" demesi!!!

Gözlerini kaybeden onlarca insan, beyin travmasi gecirenler, gözalti süresince tacize ugrayanlar... Cenazelerine katilan insanlara verilen cezalar, yaptirimlar ve tehditler!!!


Ölen o gencecik cocuklarin internette cocukluk fotograflari geziyor ve ben biliyorumki o annelerin gözünde cocuklari hala öyle cocuk hala öyle kücük... O annelerin yerine kendinizi bir an koyabilirmisiniz kücük bir an???
-Hayir degil mi!!!
O Anneler icinde hayir-di ama olmadi...
Bir karanlik ülkede, bir Diktatörün destan yazdilar dedigi Polisleri tarafindan, cocuklarini bir karanlik gecede, aydinlik bir gelecek adina kosarken kaybettiler, gecenin icinde kucaklarindan koparildi bir daha sarilmamak adina, sonsuza dek... Benim icim hala yanarken, hala fotograflarina bakip agladigim bu genclerin annelerinin yerine kendimi koyamiyorum...


Bugün sosyal medyada dolasan Rojava'ya ait video ve fotograflar benim bu dünyaya ait insanca yasam umudumu yok ediyorken... Gelismis ülkelerin  midesi dolsun diye, savunmasiz, masum insanlar yok ediliyorken, cocuklar bir daha uyanmamak adina katlediliyorken, ölen anne ve babasinin basinda kücücük cocuklar agliyorken... Cocuk istismarcilari cocuklarin dünyalarina, bedenlerine kirli ellerle saldirip ve bundan ceza dahi almiyorken....

 iNATLA; Yazmak gerek... 
Duyurmak gerek... Bagirmak gerek...

Evet simdi bayram kutlama mesaji bekleniyorsa bu blogdan bosuna beklemeyiniz efendim; cünkü  kutlanacak  ne bir bayram ne de bir olay göremiyorum... Bayramlar cocuklarimizin bir gece ansizin hic ugruna alinmadigi zamanlarda kutlanmali... 
Ama Gezi direnisi ve ruhuyla diyorum ki bu daha baslangic, mücadeleye devam!!!